Ya Allah aşkına hangi hatun kişi karşı olur ki? Mesela sabahın erken saatlerinden gece yarısı camdan ayakkabılarım normale dönene dek sevdiğim adam bana kendimi prenses gibi hissettirebilir hiç çekinmeden. Öğlen kırmızı güller ile çalıştığım iş yerini tıka basa doldurabilir hatta abartıp mehter takımını kapımın önüne getirip en sevdiğimiz şarkıyı söylettirebilir ve en sevdiğim mekanda mumlar ile süslü bir masa hazırlayabilir. Üstelik elinde en sevdiğim markanın saati ya da ne bileyim bir taştan beş taşa kadar herhangi bir çeşit pırlanta ile günümüz kutlu olsun sevgilim falan da diyebilir bana. Ben hiç bozmam uyuyana dek şımarırım bir prenses edasında. Niye karşı olayım ki?
Kabul sevginin bir günü olmaz. Seven adam / seven kadın bulduğu minicik fırsatlarda bile sevdiği kişiyi mutlu etmenin envayi çeşit yolunu bulabilir. Ancak iş, güç, okul, çocuk derken birçoğumuz bu minicik fırsatların pek çoğunu henüz fark edemeden es geçmiyor muyuz? Geçiyoruz. E, o zaman sadece 24 saat bile olsa sevdiğiniz kişi ile keyifli anlar paylaşmanın tadını çıkarın olmaz mı?
Varsın çiçek gönderecek parası olmasın ‘’Gördüğüm en güzel çiçek sensin’’ cümlesi yeter de artar bile ya da kapımda şarkılar söyleyecek bir mehter takımı tutamasın internetten gönderdiği ya da arabada son ses dinlettirdiği ‘’Al ömrümü koy ömrünün üstüne’’ neme yetmiyor ki? Ellerini dolduruyorsa ellerimle varsın bana bir hediye uzatmayıversin o eller. Zaten sevilmek en güzel hediye değil mi sevene? Eee… dolu dolu sevildiğimi hissedebileceğim bir güne neden hayır diyeyim ki? Ben mi? Ben bir gülerim ona hem aşk hem minnet okunur hece hece gözlerimden. Öyle bir sararım ki kollarımı omzuna daha önce kimse beni böyle sarmamıştı hissi dolar yüreğine. Ve o kadar yürekten ve o kadar ağız dolusu derim ki ‘’Aşığım sana’’ en güzel şarkı anlamsız kalır yanında. Kıssadan hisse benim günüm parasızda sevgililer günü tadında geçer mi geçer. Eh işte tam olarak ona bakarım ben. Gerisi boş gerisi hikaye…
Biliyorum hala seni seviyorum cümlesini söyleyemeyen bırakın özel günü hasta olduğunda bile sevdiği kadına aldığı çiçeği sokağın köşesini dönerken ceketinin iç cebine saklamaya çalışan pek çok adam var. Kuşkusuz onlardan minicik bir jest bekleyen dünya kadar da kadın. Sadece onların faydalanması için bile gerekli bir gün bu sevgililer günü. Çünkü adam istediği bahaneye kolaylıkla sahip olabiliyor düşünsenize. ‘’N’apayım birader. Sevgililer günümüymüş neymiş almasak olmaz’’ . ‘’Yok be kanka yemek işi falan hiç benlik değilde bilmem kimin sevgilisi çıkarmış diye beynimi yer sonra’’ ve daha birçok bahane. Hadi bakalım sığınıyormuş gibi yapın birine. Şımartın sevdiklerinizi doyasıya olmaz mı? Varsın siz 365 gün sevin ama içinden sadece bir gün doyasıya hissettirin… Aşk kokan bir gün kime iyi gelmez ki?
Her günümüzün sevgililer günü tadında geçmesi dileğiyle sizlere bir veda çakıp, selam 14 Şubat ben geldim kocaman beklentilerimle bölümüne hızlı bir geçiş yapıyorum o zaman ben. Hadi bakalım bugün sevgi tüm kötülüklerin üstesinden gelsin. Sıradaki şiir mi o da size gelsin 😉
“Lanet olsun ne muazzam şey seni sevmek! Sen benim aşkım, sen benim kızım, sen benim yoldaşım, sen benim küçük annemsin. Canım, bir tanem, seni sevmeden önce dünyayı sevmesini bile bilmiyormuşum. Bu şehir güzelse senin yüzünden, bu elma tatlıysa senin yüzünden, bu insan akıllıysa senin yüzünden…”
Nazım’dan Vera’ya
Stokholm, 1959
