Rusya’da Türk Müziği Esintileri: Divan

0
949

Merhabalar…  Divan ismini seçmenizin nedeni nedir? Bu ismi ortaya atan kişi kim oldu?

Divan isminin hikayesi şöyle oluştu; daha önceleri Moskova’da Grup İstanbul adında bir müzik grubumuz vardı. Arada bir sahne alan müzisyenlerden oluşuyordu. Ta ki geçen Kasım ayına kadar da Grup İstanbul devam etti. Neden Kasım ayına kadar devam etti diye soracak olursanız; malum uçak krizinden sonra bizim sahne almamız zorlaşmıştı. Bunun sonucunda da maddi şartlardan dolayı grubumuzdaki birkaç arkadaşı kaybettik ve grup küçüldü. Bu da büyük bir sıkıntı oldu bizim için. Ben, grubun kurucusu olarak daha geniş müzik yelpazesi ile icra edeceğimiz bir isim ile grup kurma planları yaptım ve benim aklıma Divan ismi geldi. Neden Divan diyecek olursanız; Divan hem Osmanlı Dönemi’nden kalma Türkçe, hem de Rusya’da da karşılığı olan bir söz. Bu yüzden her iki ülke de anlayabileceği için, Divan ismini uygun gördük.

Grup oluşturma fikri ilk kimden ve ne zaman ortaya çıktı?

Esasen önceleri ben tek başıma sahne alıyordum. Benim öğrenimim, şan bölümü mezunuyum. Daha sonra çok sevdiğim enstruman saz öğrendim. Fakat grup daha zengin bir ses verir her zaman, ben de grup kurmaya karar verdim. Sponsorumuz yoktu, şimdi de yok, bu yüzden herşeyi kendi imkanlarımızla yapıyoruz.

Grubumuz ilk sahne almaya başlayacağı dönemlerde uçak krizi sebebiyle iki ülke arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden oldukça zor günler yaşadık. Öyle ki mekan sahipleri bize sahnelerinde yer vermek isteseler de bir kendini bilmezin mekanın camlarını kırmasından korktular. Yani bu yüzden herkes korkuyla bekliyordu ve moralimiz bozuk olduğundan grup çalışmalarını yapacak motivasyonu bulmakta oldukça zorlandık. Çok şükür artık ilişkiler düzelmeye başladı ve biz de işsiz kalmadık ve artık sahne almaya başladık.

12919875_776676432467480_2213212034058071686_n

 

Divan’nın düzenli olarak sahne aldığı bir yer var mı? Sizi canlı izlemek isteyen okurlarımız konserinizi mi beklemek zorunda? Konserleriniz nereden takip edilebilir?

Düzenli sahne aldığımız bir yer var mı sorusuna cevap olarak, artık büyük mekanlarda konserler vermeye başladığımızı söyleyebilirim. Örneğin geçtiğimiz günlerde büyük konservatuvarda bir konserimiz gerçekleşti ama malum şartlardan son dakikaya kadar acaba engellenir miyiz korkusu içimizde hep vardı ama herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadık, konserimiz iptal edilmedi ve konservatuar da bizi oldukça destekledi. Buradan kendilerine teşekkür ederiz. Özellikle festival müdürü Margarita Hanım’a da ayrıca teşekkür ederiz. Konser ve benzeri haberlerimizi takip etmek isteyen okuyucularımız bizleri Facebook sayfamızdan ya da web sitemizden takip edebilirler. Konser afişlerimizi hem özel mesaj olarak, hem de sosyal medyada paylaşmaktayız.

Yakın zamanda yayımlayacağınız yeni single veya albüm planınız var mı?

Albüm ile ilgili planlarımız tabii ki var. Örneğin geçtiğimiz konserimizde kayıt yapıldı. Fakat bu kaydı albüm haline getirmek için üzerinde çalışılması lazım. Ve bu da hem vakit alan hem de masraflı bir iş.  Ayrıca Türk müziği haricinde, kendi bestelerimiz de olduğu için, bunları albüm haline getirmek istiyoruz.  Albüm çıkartmak zaman ve destek isteyen bir iş.

Hep grup olarak mı devam edeceksiniz?

Sadece grup olarak devam edeceğimizi umuyorum fakat her grup üyesinin kendi projeleri de bulunmakta. Örneğin neyzen arkadaşımız tüm Rusya’yı gezmekte, konserler vermekte. Ayrıca benim de Elena’nın da kendi işlerimiz olmakta. Bunun en önemli sebebi demiş olduğumuz gibi sponsor ve destekçimiz olmaması. Şuan destekçilerimizin en başında Türk Diasporası gelmekte. İnşallah bu iş hepimiz için ön planda olacak. Her anlamda en büyük beklentimiz bu.

Haber7.ru okurlarına ve müzikseverlere söylemek istedikleriniz…

Divan şu an grup olarak 3 kişiden oluşmaktadır; ney ve balaban çalan Pravin, darbuka ve bendir çalan Elena,  şan ve bağlama da ben Daria.

divan_grup

 

Pravin: Türkiye’nin tarihi oldukça zengin. Türk milleti birçok halktan oluşmakta. Türk kültürü birçok alt kültürden oluşmaktadır. Türkülere baktığımızda da birçok halktan miras almıştır. Türkiye’yi sadece küçük bir kültür olarak görmek oldukça yanlış ve bizlerden bağımsız görmek de oldukça yanlış. Eskiden beri bizim de Türkiye’den köklerimiz bulunmaktadır. Her şeyden önce Hristiyan adetleri Bizans’tan gelmiştir. Bu yüzden birbirimizi iyice tanımamız ve anlamamız çok önemli.

Elena: Müzik uluslararası bir dildir. Müzik kullanarak insanlar her duyguyu yaşayabilmektedir. Hem de ilaç olarak kullanılabilmektedir. O yüzden politikadan uzak kalmalıdır ve politika ile karıştırılmamalıdır. Müzik hiçbir baskı altında olmamalıdır kesinlikle. .

Daria: Arkadaşlarıma katılıyorum, her dedikleri doğru. Ben Türkiye’ye ilk defa 13 yaşında gittim ve birçok yerini gezdim. Mesela tarihi şehirleriyle antik şehirleri gezdim ve inanılmaz bir kültüre sahipler. Bu alanda çalışmaya devam etmeyi çok isterdim. Bizi destekleyen arkadaşlara teşekkür etmek istiyorum. Özellikle Türk Diasporası’na ve Yusuf Şen Bey’e, Margarita Karatıgina’ya, Maria Struve’ya ve diğer arkadaşlarımızı sonsuz Teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu noktada eski bir hocamın söylediğini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bana saz öğreten hocam günün birinde “biliyor musun Dünyanın en büyük tehlikesi fakirlik değil, Dünya’nın en büyük derdi cahilliktir.” Demişti. Ben de ona katılıyorum. Özellikle bugünlerde yaşadığımız olaylar bunun en büyük örneği. Tek bir yaşanan olaydan ötürü, bütün bir milletten nefret etmek oldukça yanlış. Çünkü asıl önemli olan, her zaman kültürdür. Kültürü yok etsek dünyanın tarihini yok etmiş oluruz. O yüzden birbirimizi desteklememiz lazım. Birbirimize karşı anlayışlı olmamız lazım ve özellikle insanı insan olarak sevmemiz lazım.

Röportaj: Özden ÖNCEL

Cevap Ver

Lütfen Yorumunuzu Onaylayın
Lütfen İsminizi Yazınız