Rusya ile Türkiye Arasında Askeri İttifak Olacak mı?

0
946

Rusya ve Türkiye’nin, işbirliği yapmaya hazır olduklarına yönelik taktik açıklamalarına rağmen Suriye meselesine çok farklı yaklaştığı ortada. Ankara, sınırlarının yakınlarında kendi devletini kurmak isteyen silahlı Kürt gruplarının güç kazanmasından endişelenirken, Moskova kendisinin bölgede dayandığı Suriye rejiminin iktidarda kalmasından endişe duyuyor. Rusya ve Türkiye’nin konumları, ancak İslam Devleti (İD) ile mücadele konusunda örtüşüyor. Aynı zamanda hem Moskova’nın hem de Ankara’nın ihmal edemediği bir faktör var. Bu da Amerika’nın Ortadoğu politikası.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan TOBB uzmanı Toğrul İsmail: “Bir önceki aşamada yaşanan ilişkilerimizdeki krizin sebebi Suriye meselesi oldu. Şimdi tarafların, düşürülen uçak hadisesini göz önünde bulundurarak ilgili sonuçlar çıkaracağını düşünüyorum. ABD ile Rusya arasındaki gerginliğin, Türkiye’nin Suriye meselesine yaklaşımını ya da Suriye’deki hareketini sert bir şekilde değiştireceğini düşünmüyorum. Türkiye, Suriye’de ihtiyatlı bir şekilde davranıyor, hem Amerika’nın hem de diğer birçok ülkenin çıkarlarını hesaba katmaya çalışıyor. Rusya ve Türkiye’nin görüşleri bazı hususlar hariç çoğunlukla örtüşüyor. Rusya’nın bölgedeki mevcudiyetinin Türkiye’yi pek endişelendirmediğini söyleyebilirim. Genel olarak toplum – burada sadece elit çevrelerden bahsetmiyorum – Rusya’nın Suriye’deki mevcudiyetini güç dengesinin bir unsuru olarak kabul ediyor, ancak burada önemli olan, tarafların bir birinin çıkarlarını hesaba katması. Son aylarda iki ülke arasında karşılıklı anlayış mevcut

Uzman, Suriye hükümeti ordusunun Rus Hava Kuvvetlerinin desteğiyle Halep’e doğru ilerlemesinin endişeye neden olduğunu düşünüyor. Toğrul İsmail: “Elbette, bu ilerleme kamuoyunu ve iktidarı endişelendiriyor. Ayrıca başka bir önemli faktörü de dikkate almak lazım. Bölgedeki jeopolitik durum Şii unsurların lehine değişti, bu da Sünnilerin memnuniyetsizliğine yol açıyor. Karşılıklı anlayışı ve barışı temin etmek için bölgedeki Sünnilere enerji kaynaklı bir siyasi gücü sağlamak lazım” dedi.

Rusya’nın, Türkiye gibi, Batıyla çatışmaya hazır olduğunu ancak aynı zamanda Batıyla ilişkilere bağlı olduğunu düşünen Saint-Petersburg Çağdaş Ortadoğu Araştırmaları Merkezinden Gumer İsayev şu şekilde konuştu: “Rus-Türk yakınlaşması bu faktörden kaynaklanıyor. Erdoğan Putin gibi oynamaya çalışıyor. İki liderin Saint-Petersburg görüşmesi daha çok Batıya yönelik bir gösteriye benziyordu. Daha öne Batı, Rus-Türk gerginliğinden kazanıyordu. Şimdi ise AB ve ABD ile ilişkileri kolay olmayan Türkiye mevcut durumu kullanıyor. İki ülke lideri el sıkışarak her şeyin yolunda olduğunu gösteriyor. Ayrıca her iki tarafın da ekonomik işbirliğine ihtiyacı var. Kolay olmayan bir durumdalar, bu sebeple daha yakın işbirliği için sebepleri var”

Uzman Türkiye’nin Halep’teki durumu desteklemediğini düşünüyor ve: “Türkiye için Halep önemli bir koridor. Türkiye de kendi operasyonunu yürütüyor, bu sebeple bu konuda bir mutabakatın mevcut olduğunu düşünüyorum. Belki, Putin ve Erdoğan, ekonomik hususlarla birlikte Türkiye ve Rusya’nın Suriye’deki sorumluluk alanını da görüşmüştür. Mantığa aykırı görünen bir durum var. Rusya “Fırat Kalkanı” operasyonunu pek eleştirmedi. Türk basınında da Halep yüzünden Rusya’ya yönelik sert eleştiriler çıkmıyor, böylece iki ülkenin hareketlerini koordine etmek konusunda mutabakata vardığını söyleyebiliriz. Aksi halde bizim basında sert eleştiriler çıkardı. Şu anda Türkiye ve Rusya arasında askeri ittifak imkansız. Hatta İran ile ortak çıkarlarımızın bulunmasına rağmen İran askeri üssünü uzun vadeli kullanıma vermedi. Rusya, Suriye’de birçok tarafa karşı çıkıyor. Taraflar, adımlarını koordine edebilir, etki alanını paylaşabilir, ancak askeri ittifakın kurulacağı şüphelidir” dedi.

Cevap Ver

Lütfen Yorumunuzu Onaylayın
Lütfen İsminizi Yazınız