Hatay’da yaklaşık 10 bin civarında TIR bulunduğunu ve bu rakam ile Hatay’ın İstanbul’un ardından ikinci büyük TIR filosu ve nakliye firmasına sahip şehir olduğunu söyleyen İbrahim Güder, ”tenteli araçlarda bu sayıda ikinciyiz ancak Frigorifik araçlarda ise birinci sıradayız. Hatay’daki TIR sayısının fazla olması Hatay kentinde nakliyenin lojistiğin lokomotif bir sektör olmasına neden oluyor” dedi.
Seferler 100 Binden 10 Bine Düştü
Suriye’de iç savaşın patlak vermesi ile beraber nakliyecilerin çok büyük kriz içerisine girdiklerini ifade eden Güder, ” Hataylı nakliyecilerin yaklaşık yüzde 80’lik bölümü Ortadoğu ülkelerine çalışıyor ve Suriye’nin karışmasının ardından bu hattın kapanmasıyla direk olarak etkilenen bölge burası oldu. Burada 2010 yılı verilerine baktığımız zaman Suriye’ye 100 bin sefer yapılmış. Bu seferlerin 45 bin adedi Suriye sonrası ülkelere gerçekleştirilmektedir. Geçen sene bu rakam 10 bin sefere düşmüş. Üstelik bu seferler Suriye içerisine bile girmeden Cilvegözü Sınır Kapısı’nın 10 kilometre kadar ilerisinde bitiyor” şeklinde konuştu.
63 Şirketle Ro-Ro Kurduk
Bu sebeplerle nakliyecilerin oldukça büyük maddi kayıplar yaşadıklarını, bunu telafi edebilmek adına RO-RO firmaları ile anlaşıp Ortadoğu ülkelerine TIR seferlerini deniz yolu aracılığı ile gerçekleştirmeye çalıştıklarını söyleyen İbrahim Güder, sözlerine şu şekilde devam etti:
”Ekonomi Bakanlığı’nın desteği ile Mısır üzeri Ro-Ro hattı kuruldu. Bu hat 2012 Nisan ayı içerisinde başladı. Hatta gemi koyarak çalıştıran Ro-Ro şirketleri değişik sebeplerden ötürü istikrarı yakalayamamış, bölge ihracatçısına ve nakliyecisine ciddi zararlar meydana getirerek ayrılmıştır. Dolayısı ile bölge nakliyecileri tabiri caizse kendi göbek bağlarını kesmek, Türkiye ihracatının büyüyerek devam etmesini sağlamak ve yaşanan sorunların bitirilmesi noktasında üzerine düşen sorumluluğu yapmak adına 2014’de Hatay Ro-Ro’yu kurduk. 63 nakliye şirketi ile kuruldu. Bütün ortaklar tüzel kişiler ve C-2 belgeliler.”
Rusya Çok Önem Taşıyan Bir Pazar
Hayta, yaş meyve ve sebze ihracatında da Türkiye adına önem taşıyan bir nokta. Yaş meyve ve sebze ihracatının yüzde 50’lik kısmı Hatay üzerinden gerçekleştirilirken, meye ve sebzelerin büyük bir kısmı Rusya’ya sevk ediliyor. Rus uçağının düşürülmesinin ardından Rusya’ya ihracatın durması ile ikinci bir darbe yaşayan Hataylı nakliyeciler, iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmeye başlaması ile tekrar umutlandı. 500 TIR’ın galericilerde satışa sunulduğu, pek çok TIR’ın ise sefere çıkmadığı için çürümeye terk edildiği Hatay’da 2011 senesinde 180 olan nakliye şirketi sayısının 130’a gerilediğini söyleyen İbrahim Güder, Türkiye ve Rusya arasında ilişkilerin düzelmesine yönelik olarak atılan adımları ise şöyle değerlendirdi:
”Şu anda Rusya ile ilişkilerimizde iyileşme söz konusu. İlerleyen süreçlerde umut ediyoruz ki ilişkilerimizde düzelme yaşanacaktır. Daha da ümidimiz Suriye’deki iç karışıklığın ve insanlık dramının bir an önce son bulması ve dolayısı ile de Suriye’deki olayların ve insanların çektiği acıların bitmesine yönelik ilişkilerimizin de iyileştirilmesi yönündedir. Uçağın düşürülmesinin ardından Rusya’ya olan seferlerimiz bitince nakliyeciler olarak çok büyük sıkıntı yaşadık. Rusya bizim için oldukça önemli bir pazar. İlişkilerimizin düzelmesi hem nakliyecilerin yaşamış olduğu darboğazı biraz rahatlatacak hem de ihracatımıza katkı sağlayacaktır.”