Ceviz ve Badem Üretiminde Sınıfta Kalıyoruz

0
887

Türkiye’de tüketilmekte olan bademin kaçak yollar ile ülkeye getirilenlerle birlikte yüzde 80’i, cevizin ise yüzde 72’si ithal. TÜKSİAD tarafından paylaşılan verilere göre toplamda 9 buçuk milyarı bulan kuruyemiş piyasasının yaklaşık olarak yüzde 30’luk kısmını badem ve ceviz oluşturuyor. Kuruyemiş sektöründe yerli üretimin düşük kalması sebebiyle Kuru Gıda Hali’nde bulunan satıcılar badem ve cevizi ABD’den ithal ediyorlar. Kuruyemiş toptancıları, devletin bu konuya el atarak çiftçileri yerli üretime yönlendirmek adına destek teşviki getirmesi gerektiğini belirtirken ayrıca ithal cevizin yurtta yerli ürün olarak satıldığının altını çiziyorlar.

Hastalık nedeni ile ceviz üretimi düşüyor

Gıda ve İçecek Sanayisi Dernekleri Federasyonunda Genel Sekreterlik görevini devam ettirmekte olan İlknur Menlik, ceviz üretiminde artış yaşanmasının sebebinin aşırı derece bulaşıcı olabilen ve bu sebeple de ceviz hasatının verimini neredeyse yüzde yüzlük bir düşüşe sürükleyen ceviz antraknozu olarak isimlendirilen hastalık olduğunu belirti. Badem yetiştiriciliğinde yaşanan problemlerin altında yatan sebebin ise aşırı yağış ve don başta olmak üzere olumsuz hava olayları olduğunu belirten genel sekreter, ”İlkbahar aylarında don ihtimali olan yerlerde ekim gerçekleştirilmesi, problemlerle kısmi olarak da olsa başa çıkılmasına yardımcı olmuştur.” dedi.

Yerli cevize ulaşabilmek neredeyse imkansız, badem ise bulunabilse de hem çok pahalı hem de yetersiz

Türkiye Kuruyemiş Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Ceren Topçu badem ve cevizde kaçak geçişlerin ciddi seviyede olduğunun altını çizdi. Bunun gerekçesinin de vergi oranın yüzde 42.3 olmasına bağlayan Ceren Topçu, ” Yerli cevize ulaşabilmek oldukça zor. Bademin yerlisi ise yer yer bulunsa da ürünler hem yeterli değil hem de oldukça pahalı. Mecburen tüketimi ithalat ile karşılayabiliyoruz. Geçtiğimiz sene her iki üründe de 43.2 oranında vergi bulunuyordu, bu oldukça yüksek bir rakam. Fakat 31 Aralık 2017’de ithalat rejimine ilave bir karar yayınlandı. Badem ve cevizin vergileri yüzde 15’e düşürüldü. Ayrıca biz 2018’de ithalatının tümünün resmi yollar ile gerçekleştirileceğini düşünüyoruz ve 2018 sonunda gerçek rakamlara erişebileceğiz” şeklinde konuştu.

Bademin yüzde 80’ini Cevizin ise yüzde 72’sini ithal ediyoruz

Topçu kuruyemiş sektöründe iç pazar büyüklüğünün yaklaşık 2.6 milyar dolar yani 9 buçuk milyar lira olduğunu belirterek, ”Bu payın içerisinde bademin payı 300 milyon dolar yani 1 milyar lira, cevizin payı ise 500 milyon dolar. İki ürünün pazar hacminin toplamı yaklaşık 800 milyar doları buluyor.İç pazar hacminin yüzde 30’unu badem ve iç ceviz oluşturuyor. Resmi rakamlara göre iç cevizin yüzde 32’lik kısmı ithal ediliyor fakat kaçak geçişler göz önüne alındığında oranın yüzde 72’ye ulaştığını düşünüyoruz. Bademin ise yüzde 80’lik kısmını ithal ediyoruz. Bu rakama kaçak yollarla ülkeye getirilen badem miktarı da dahil” dedi.

Çiftçilere teşvik getirilmesi durumunda yerli ceviz üretiminin kendileri adına çok daha iyi olacağını belirten Kuru Gıda Toptancısı Mehmet Özbuğanlı,”Yerli ürünlerin lezzetleri çok daha iyi ayrıca ekonomiye katkıları da fazla olur. Kendi ürünümüzü yetiştirip Güney Amerika ürünlerindense kendi ürünlerimizi tüketmiş oluruz.” şeklinde konuştu.

Kuruyemiş artık lüks oldu

Özbuğanlı kuruyemiş tüketiminin artık lüks olduğunun altını çizerek, ”Eskiden hemen herkes kuruyemiş tüketirdi. Ancak artık durum farklı. Daha önceleri haftada en az bir kez evine kuruyemiş alıp götüren insanlar vardı şimdi ise ancak ayda bir defa alabiliyorlar. İnsanlar artık ‘ yemesem ne olur ‘ şeklinde bakıyor. Badem de büyük ölçüde Güney Amerika’dan geliyor, yerli bademimiz yok ki satabilelim. Bademin kilo fiyatı 38 lira. Datça’da yerli badem var fakat oldukça pahalı. Oradan alsak kilosu ortalama 70-80 lira arasında. Herhangi bir ithal ürünün yerli ürün yerini tutması mümkün değil. Tüketim fazla fakat üretim yok bizde var olan tüketimi karşılayabilmek adına dış ülkelerden ürün ithal ediyoruz.” dedi.

Amerika’dan ithal edilen ceviz, Tokat ya da Amasya Cevizi diye satılıyor

Reşat Kınış ise Cevizin Amerika, Özbekistan ve Ukrayna’dan ithal edildiğini belirterek, ” İç cevizin kilo fiyatı 30’dan başlayıp 55 liraya kadar çıkıyor. Kabuklu cevizin fiyatı ise 18 – 25 lira aralığında. Çiftçi üretim yapmıyor, ağaçların hepsi kesildi. Şimdi ceviz arıyoruz. Dünyadaki en büyük ceviz ithalatçısı da biziz. Biz toptan satış yapıyoruz, bizden alanların tepkisi ise ‘satamıyoruz’ şeklinde. Nijerya ve Amerikan malı olduğunu belirttiklerinde satmakta zorluk çektiklerini söylüyorlar. Bu nedenle de Afyonkarahisar, Tokat ve Amasya cevizi diyerek sattıklarını çünkü ABD’den geldiğini söylediklerinde insanların almak istemediğini belirtiyorlar” dedi.

Yerli ceviz yetmiyor fakat ABD cevizi daima var

”Cevizin süresi iç piyasada yaklaşık olarak 2 ay” diyen Yalçın Memiş, ”Ceviz Ekim ayında çıkıyor ve en çok 1’inci ayda son buluyor, bu nedenle yerli ceviz yeterli değil. Amerikan cevizi ise daima var. Sonra Ukrayna ve Şili’den ürün geliyor. 12 ay ceviz oluyor fakat yaklaşık yüzde 70-80’lik kısmı ithal. Badem ABD’den geliyor. Türkiye’de oldukça az var ve bu sebeple fiyatı epey pahalı. Şimdilerde Datça bademi bulunuyor kilo fiyatı 50 lira, ithal badem fiyatı yüksekti ancak 35-36 lira seviyelerine geriledi.” dedi.

Yerli cevizin fiyatı 26, ABD cevizinin ise 20-22 lira

Yerli ceviz üretiminin yeterli olması durumunda daha fazla satılacağına vurgu yapan Memiş, ”Yerli ceviz üretimi yeterli seviyede olmadığı için aralarında yaklaşık 1.5 dolar fark bulunuyor. Yerli ceviz yeterli seviyede olsa Güney Amerika cevizinden daha fazla satacak. Çünkü lezzeti bizim damak tadımıza ithal cevizlerin aksine daha uygun. İç ceviz fiyatı 58 – 60 lirayken, yerli kabuklu cevizin kilosu 26 lira. Güney Amerika’dan ithal edilen iç ceviz fiyatı ise 45 – 50 lira, kabuklu ceviz ise 20 – 22 lira. ”dedi.

Devletten destek vermesini bekliyoruz

Bilindiği gibi Sındı Kalkınma Kooperatifi Datça’da kurulmuş olan ilk ve tek çiftçi birliği. Birlik Başkanı Ömer Ohan, Türkiye’de şimdiye dek badem üzerinde hiç bir devlet desteğinin olmadığına vurgu yaparak şunları ifade etti: ” Farklı tarım ürünlerinde olduğu gibi badem için de badem yetiştiricilerine devletin destek vermesini bekliyoruz. Devlet destek verirse halkın çok daha bilinçli olarak üretim yapacağına ve dolayısıyla bademin kalitesinin daha da artış göstereceğine inanıyorum.”

Bilimsel araştırmalara gereksinim duyuyoruz

Badem yetiştiriciliği ile bademden üretilen ürünler ile ilgili şimdiye dek bilimsel bir araştırma yapılmadığından yakınan Ömer Ohan, şu şekilde konuştu: ”Bölgemizde, sulu tarım gerçekleştirilemedi için, arazisi bulunan hemen her vatandaşımızın tarlasında badem acı bulunur. Badem, bölgemizin olmazsa olmazları arasında bulunur. Devletten şimdiye dek hiçbir danışmanlık hizmeti almadık. Halkımız dededen – atadan kalma yöntemleri geliştirerek, birbirlerine bakarak badem yetiştiriciliğine devam ediyor. Eksiğimiz çok fazla. Üretimimizi arttırmak ve dünya pazarına girebilmek için bilimsel yöntemlere gereksinimimiz var. Ne yazık ki Türkiye hala kendi badem gereksinimini karşılayamıyor. Dolayısı ile de badem tüketimini karşılamak adına ithalat yapmak zorunda. Ülkemizde genç nüfus var, toprak var ayrıca da iklimimiz üretim için ideal. Bu muhteşem potansiyeli yaşama geçirmemiz şart. Devlet danışmanlık hizmeti verirse dünya pazarına da açılacağımıza inanıyorum.” açıklamasında bulundu.

Cevap Ver

Lütfen Yorumunuzu Onaylayın
Lütfen İsminizi Yazınız