Türkiye, Rusya ve İran arasında nisan ayında üçlü zirve planlanıyor. Cumhurbaşkanları düzeyindeki “Suriye” konulu zirvenin İstanbul’da yapılacağı belirtiliyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’de Afrin bölgesine yönelik Zeytin Dalı Harekâtı devam ederken Türkiye, Rusya ve İran arasında diplomatik görüşmeler hız kazandı. Rus RIA haber ajansının Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov’a dayandırdığı haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani nisan ayında İstanbul’da düzenlenmesi planlanan üçlü zirvede bir araya gelecek.
Rus haber ajansı TASS ise, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’e dayandırdığı haberde Türkiye, Rusya ve İran’ın dışişleri bakanlarının İstanbul’da düzenlenecek Suriye konulu zirve öncesi önümüzdeki haftalarda Kazakistan’da bir araya geleceğini duyurdu.
AFRİN TRAFİĞİ
Son günlerde Türkiye, ABD, Rusya, İran ve Suriye arasında ‘Afrin’ trafiği yaşanıyor. Suriye’deki Esed birliklerinin Afrin’e gireceği haberinin ardından Türkiye’den sert tepkiler geldi. Esed’in danışmanı ise Türkiye’ye “işgalci” suçlamasında bulundu.
Uzmanlara göre, Suriye ordusu Afrin’e girerse Türkiye’nin harekâtı İdlib’deki TSK unsurlarını da içine alacak şekilde genişleyebilir. Esed ordusunun Afrin’e Rusya’dan izinsiz girmeyeceğini belirten uzmanlar, Rusya’yı “oyun kurucu” olarak niteliyor. Rusya ise, Türkiye’nin son günlerde ABD ile yaptığı üst düzey temaslarına “Türkiye’nin bu tercihin bir maliyeti olur” yaklaşımı sergiliyor.
ESED ORDUSU AFRİN’E GİRERSE NE OLUR?
Türkiye ile Rusya arasındaki Afrin bilmecesinin Türkiye’nin Batı ile ittifakı ile bağlantılı olduğunu vurgulayan uzmanlar, Beşar Esad’a bağlı güçlerin Afrin’e girmesinin “Rusya tarafından Türkiye’ye verilen bir ihtar” olacağını vurguluyor.
Türk hükümeti, Suriye rejim güçlerinin Afrin’e girmesinin felakete yol açacağının altını çiziyor. Türkiye’ye göre, Türk Silahlı Kuvvetleri Afrin’de Esed ordusuyla çatışmaya girerse Türkiye, Rusya ve İran’ın uzlaştığı Astana Mutabakatı sona erer. Ayrıca, Türkiye ile Suriye doğrudan ilk kez karşı karşıya gelir ve bu da Birleşmiş Milletler’in (BM) meşru müdafaa hakkını düzenleyen 51. Maddesi’nin ihlali anlamına gelir.