Krizin etkilerine değinen Ege Yaş Sebze ve Meyve İhracatçıları Birliği Başkanı Rıza Seyyar, konuya rakamlar vererek açıklık getirdi. Yaşanan olumsuz etkileri kısa zamanda telafi edebileceklerini ve bu konuda Egenin yaş meyve deyince akla ilk gelen Sultani üzümüyle pazara girileceğini ve devamında narenciye ürünleri geleceğini belirtti.
Sınır ihlali yapan ve uluslararası kurallar gereği düşürülen Rus uçağının ardından, iki ülke arsında gerilim başlamış ve karşılıklı yaptırımlara neden olmuştu. Birçok sektöre yansıyan sonuçları 9 ay sonunda iki ülkenin sıcak yaklaşımları ve nihayetinde Erdoğan-Putin görüşmesi ile çözüm yoluna girilmiş oldu.
Krizin Rakamlara Yansıması
Yaş Sebze ve Meyve açısından konu ele alındığında Ege Yaş Sebze ve Meyve İhracatçıları Birliği şunları kaydetti; “Krizden önce 1 Ocak 2015 ile 31 Aralık 2015 arasında yapılan 3,8 milyar dolarlık ihracatın 741 milyon dolarlık kısmını yaş sebze ve meyve oluşturuyordu. Fakat 1 Ocak 2016 ile 31 Aralık 2016 arasında toplam rakam 1,1 milyar dolara düşerken yaş sebze meyve payına düşen rakam 230 milyon dolar oldu.”
Süratle Başlamayı Bekliyoruz
Rus pazarına gönderecekleri ilk ürünün Egenin meşhur meyvesi Sultani üzümü olduğunu açıklayan İhracatçılar Birliği Başkanı sözlerine şöyle devam etti:
“İki ülke liderinin yaptığı açıklamalar sonucunda belli yasakların kalkacağını bekliyoruz daha önce 60 bin tonlara ulaştığımız ihracatta yeni dönemle birlikte bu rakamlara yaklaşmayı bekliyoruz, şuan tam mevsiminde olan yaş üzüm ile başta Manisa ve diğer Ege illeriyle birlikte pazara hızlı bir giriş yapacağız. Devamında yine en fazla Rus pazarına gönderdiğimiz portakal, mandalina gibi narenciye ürünlerini ve mevsimine göre domates, biber ve salatalık gibi ürünleri göndererek süreci devam ettireceğiz. Rusya’nın bu konuda daha önce olduğu gibi kendilerinde yetişmeyen ürünler konusunda ilk tercihleri ülkemiz olacaktır.”
Karşılıklı Kazanma Dönemindeyiz
Türkiye için büyük önem taşıyan Rusya ile normalleşme sürecinin gelişerek devam etmesinin uzun vadede önemine değinen Rıza Seyyar açıklamalarına şöyle devam etti:
“Türk iş adamları olarak üretim, karar alma ve sonuçlandırma konularında başarılıyız. Ürünlerimizi yetiştirirken enerjiye duyulan ihtiyaç malum ülke olarak pazar alanlarımız çok geniş ve dar bir pazar anlayışına sahip değiliz, enerji konusunda şüphesiz komşularımız devreye giriyor son gelişmelerle birlikte Ortadoğu enerji konusunda Türkiye için risk oluştururken Rusya bu bağlamda güvenli bir tedarikçi konumunda. Ülke olarak güvenli enerji kaynakları üretimimizin artmasına katkı yapacağı gibi Rusya’nın önemi ortaya çıkmış olacak ve karşılıklı kazanma politikası ile ilişkiler daha da gelişecek. Üreticiler olarak umutlu bakıyoruz ve kayıpları telafi edeceğiz”.