Kendine özgü mimarisiyle tarihin en büyülü şehirlerinden biridir Moskova. Tarih sayfalarında görülen o devasa büyüklükteki yapıtlar insanı binlerce yıl öncesine kadar sürüklüyor. Mutlaka Moskova gibi her şehrin, başka şehirlere sahip olduğu farklarla takacak bir çelmesi vardır.
Türkiye de dahi tüm illerin birbirinden farklı kültürü ve bizi etkileyen atmosferi varken, Moskova’yı hislerinizi zorlayarak hayal edin. Siz de Moskova’yı benim gibi merak ediyorsanız, gezgincilerden alacaksınız haberleri.
Moskova Trafiğe Realist Bir Bakış Açısı Getirdi
Trafiği, tarihi dokusu, mimari yapısı, sanatsal etkinlikleri, yeme- içme kültürü ve en önemlisi de insanların tüm bunları kullanarak ortaya çıkardıkları farklı yaşayış biçimleri… Zenginlerin ve fakirlerin kurduğu iki Dünya arasında Moskova da Dünya’ya realist bir bakış açısıyla bakma fırsatını yakalayacaksınız.
Bence, şimdi kendinizi İstanbul’da hayal edin. Zaten İstanbul’da yaşıyorsanız aklınıza ilk gelen şey bir yerlere ulaşmak için katlanmanız gereken trafik çilesi olacaktır. Yarım saatlik yolun iki saate çıktığı anlarda direksiyona elinizle vuruyor, öndeki aracın hareket etmesini istiyor ve ne yazık ki bunu başaramıyorsunuz. İllegal yolları kullanarak bu çilenin son bulması için zaman zaman planlar yaptığınıza eminim. Peki, Dünya üzerinde trafik sorununa çözüm bulanların, hangi yolu seçtiğini merak etmiyor musunuz? Şimdi, trafikte zaman denilen kavramın nasıl elde tutulduğunu Moskova’da göreceksiniz.
Trafik Moskova’da Zenginlerin Ambulanslarına Yenilirse
Moskova’ya adım attığınız anda sizlere; Dünya’nın 2. zengin şehrine hoşgeldiniz diyeceğim. Bu hesapla adım attığınız zaman şehrin büyüsü içerisinde kayboluyor ve her bölgenin ayrı bir sihrinin olduğuna inanıyorsunuz. Sıra gezmeye geldiğinde ise kullanacağınız Hop-on ve Hop-of otobüsleri sizlerin trafiği daha iyi gözlemlemesine yardımcı olabilir. Çevrede trafiğin en yoğun olduğu anlarda göreceğiniz ambulanslar sizlere ‘ Aman Tanrım bu şehirde neler oluyor?’’ düşüncesini yaratabilir. Fakat siz Moskova’yı daha önce gezdiyseniz, trafiğin en yoğun olduğu saatlerde siren sesleriyle arabaların arasından sıyrılıp giden ambulanslara karşılaşmışsınızdır. Moskova’da trafiğin en yoğun olduğu saatlerde köprü trafiğini taşıt sahipleri mumla arıyor. Zenginler mi dersiniz… Bu şehirde zenginler bu ambulanslardan faydalanarak trafik çilesine rest çekiyor.
Moskova’nın en zengin kesimi ambulans sahibi. Trafik çoğu zaman öyle yoğun oluyor ki zenginler satın aldıkları ambulanslar ile hiç vakit kaybetmeden araçların içinden süzüle süzüle geçerek bu eziyetten kurtuluyorlar. Saatlerce trafikte beklemekten dili yanan insanların yoğurdu üfleyerek yeme misali, ambulans kullanması artık alışılmış bir durum. Nüfusun artmasıyla birlikte paralellik gösteren araç artışı Türkiye de dâhil, Moskova gibi şehirlerde trafik çilesini ortaya çıkarıyor. Açıkçası Moskova da süper zenginlerin ambulans sahibi olması, diğer ülkelerde de trafik çilesini çekenlere mantıklı bir alternatif gibi görünüyor.
Güzel tanıtım gidip görmek istedim bir an :))
İstanbul trafiğinden hepimiz ne çektik be..Okurken gülümsediğim bir yazı kaleminize sağlık Ezgi Hanım 🙂
Moskova da ambulanslar özelleşmiş olabilir. 2015 yılında bile bu konu tekrar gündeme geldiyse hala ambulans kullanan kişiler var diye düşünüyorum. Bu yazı da bu durumu hafif tatlı, hafif sert bir şekilde yansıtmış bence. Başarılı bir şekilde daha önce var olan ve hala bazı bölgelerde devam eden bir konunun bilinmeyenlerini okudum.
fatih bey yanlış mı anlıyorum; özelleştiyse bu iş daha kolaylaşmış olmuyor mu?
Önyargılarla yazılmış bir köşe yazısı. Moskova 2016 yılında ambulans hatlarının tamamen özel olduğunu bildirdi. Bahsettiğiniz konu bundan 5-6 yıl öncesine ait.