Moskova’da İstanbul Temalı Fotoğraf Sergisi

0
947

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin tekrar düzelmesi için atılan adımlara yeni bir tane daha eklendi ve Moskova’da Rusya Meclisi Duma’nın Başkanı Sergey Narışkin’in açılışına katıldığı İstanbul temalı fotoğraf sergisi açıldı.

Rusya’nın başşehri Moskova’da, Pavel ve Anastasiya Horoşilovıye tarafından toplanan 19. yüzyıl Türkiye fotoğraflarından oluşturulan ve “İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı…” isimli sergiye Rusya Duma Başkanı Sergey Narışkin’in yanı sıra Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksey Yuryeviç Meşkov, ve Rusya Federasyonu Uluslararası Kültür İşbirliği Özel Temsilcisi Mihail Yefimoviç Şvıdkoy katılarak fotoğrafları inceledi.

Moskova Kültür Departmanı ve Moskova hükümeti tarafından sunulan sergiyi gezen ve fotoğraflar ile ilgili ayrı ayrı bilgi alan Duma Başkanı Sergey Narışkin, şu açıklamayı yaptı:

“Tarihi ve kültür mirası eşi benzeri olmayanıdır. Hepimiz iyi biliyoruz ki, Rusya ile Türkiye’yi asırlara dayanan; turizm, ekonomi ve kültür alışverişi vasıtası ile sürekli gelişen gelenekler birbirine bağlıyor. Tabi ki, bütün ortak tarihimizin bütün sayfaları hem uzak geçmişte hem de kısa süre öncesi dahil olmak suretiyle bulutsuz değil. Fakat iki ülkenin halklarının her şeyi koruyarak ve geliştirerek engelleri beraber aşmaktan diğer şansı yok. Bu anlamda kültür mirasına büyük görev düşüyor.

Serginin ismi Türk yazarın “İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı” sözlerinden geliyor. Serginin ismi ve içeriği arasında ahenk olmadığını söyleyebilirsiniz. Resimlere bakarken nasıl gözlerimizi kapatabiliriz. Fakat sanat çoğu anlamda çatışmalara dayanmaktadır, yanıt vermekten çok soru sorar… Bu serginin sanatçıları geçmişi duyarak bugün ile ilgili düşünmemizi sağlıyorlar. Sadece bugünü de değil, geleceğimizi de.”

Rusları Bu Denli Çeken Başka Bir Şehir Yok

Genellikle adını Türkiye hakkında açıklamalardan duyduğumuz Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksey Yuryeviç Meşkov da Rusları bu kadar çeken diğer bir kenti düşünmenin zor olduğunu belirterek, “Hepimiz bu şehre gitmek istedik, zira bu kent bizim kültürümüzü de yansıtıyor. Bu yüzden biz kentde inşa edilen kusursuz yapıları koruyan Türk tarafına minnettarız. Gelecekte de bu yolla devam etmesini ümit ediyoruz. Bu kentin bizi her zaman çektiğini söylerken, her şeyden önce konsolosluklarda görev yapan kendi diplomatlarımızdan bahsediyorum. Bugün bütün Moskova Ayvazovski ile ilgileniyor. Ayvazovski de İstanbul ile ilgileniyordu ve bu kusursuz kent hakkında çoğu çalışma yaptı. Evet, gerçekten bugün görsellerine baktığımız dönem bizim ilişkilerimiz açısından o kadar da basit değildi. Bu bizim ilişkilerimiz için yeni olayların yaşandığı dönemdi. Geçmişteki pürüzlere rağmen Rusya ve Türkiye’nin ilişkilerinin iyi olacağından ve olumlu bir biçimde gelişeceğinden eminim” dedi.

Kültür ve Sanat, Türkiye İle Rusya’yı Yakınlaştıran Araçlardır

Sergiye katılan Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım ise, İstanbul’un Türkiye için en anlam ifade eden kentlerden biri olduğunu ve Türk insanın bu kent için şarkılar söyleyip, şiirler yazdığını ifade etti. Böyle bir dönemde Moskova’da İstanbul konulu bir serginin açılmış olduğundan ötürü emeği geçenlere teşekkür eden Yardım, ” Çünkü bu tür aktiviteler bilhassa kültür sanat alanındaki aktiviteler Türkiye ve Rusya’yı çok daha yakınlaştıran araçların başında gelmektedir” dedi.

Türkiye İle İlişkilerin Tekrar Düzelmesinin Yansıması

Rusya Federasyonu Uluslararası Kültür İşbirliği Özel Temsilcisi Mihail Yefimoviç Şvıdkoy ise yaptığı açıklamada, serginin yalnızca Türkiye ile ilişkilerin yeniden düzelmesini yansıtması dışında Rusya’nın da tarihini yansıttığını belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Rus koleksiyoncunun 19 yüzyılın ortasının görsellerine ilgisi bizim halklarımızın birbirlerine nasıl baktıklarını gösteriyor. Bu oldukça önemli. Ülkenin tarihi halkların tarihidir. Bu her zaman birbirlerine duyulan ilgidir. Bugün bunun gündemde olduğuna inanıyorum. Fakat geçmişten bahsetmek gerek görülürse, bu fotoğraf güvenilirliğe bakış açısındaki değişiklikleri yansıtıyor. Onlar kendi dönemleri için yeni doğruluk ölçütleri açtılar. Bu harika, kusursuz bir kentin doğru bir görüntüsüdür. Bugün biz bu fotoğraflara zaman içinde belki de bu görselleri çekenler için tahmin edilemeyecek yeni anlamlar kazanan sanat eserleri olarak bakıyoruz. Bugün gerçekleşen olayın Rus-Türk bağlarının olayı olduğunu söylemek istiyorum. Sayın Büyükelçi ile beraber birkaç ay önce, bu koleksiyonu Moskova’da sergilemeyi hayal etmiştik. Bugün bu gerçek oldu. Bazı kolay şeyler bugün, 150-170 yıl sonra yeni anlamlar kazanıyorlar. Bu yüzden her şeyi koruyun, eski ceketleri, butonları, kostümleri…”

“İstanbul’u Dinliyorum, Gözlerim Kapalı”

Moskova Kültür Departmanı ve Moskova hükümeti tarafından sunulan sergi, 17 Eylül-16 Ekim 2016 tarihleri arasında Ostozhenka Sokağı’nda bulunan Art Muzey’de sanatseverler ile buluşacak. “İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı” adlı serginin temelini 19. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’un görselleri oluşturuyor. Serginin merkezinde 1872 yılında Pascal Sébah’ın İstanbul panoraması yer alıyor.

Sergiye ev sahipliği yapan müzenin ziyaretçilere dağıttığı bilgi notunda Türk Fotoğrafı’nın tarihi hakkında de bazı ayrıntılar yer aldı. Bilgi notuna göre; Türk Fotoğraf tarihi 1843 yılında Joseph-Philibert Girault de Prangey’in İstanbul’un panoramasını hazırlamasıyla başladı. Fotoğrafçıların en sevdikleri yerler camiler, Rumelihisarı, Yedikule, Galata Kulesi ve deniz manzaraları oldu.

1851-1854 yıllarında İstanbul’da James Robertson çalıştı. Daha sonra 1850’li yıllardan 1880’li yıllara kadar İstanbul’un en önemli fotoğrafçısı Pascal Sébah oldu. Aynı dönemde İsveçli Guillaume Berggren, Sebah’a rakip oldu. 1886 yılında Sebah’ın ölümünün sonrasında onun işlerine oğlu devam etti. 1870’li yıllarda, fotoğrafçılık İstanbul’un sınırlarının dışına çıktı ve İzmir’de de bir stüdyo açıldı.

Cevap Ver

Lütfen Yorumunuzu Onaylayın
Lütfen İsminizi Yazınız