Hacısalihoğlu: İki Ülkenin De Sağduyuyu Yitirmemesi Gerekiyor

0
807

Nitekim bu sürecin her iki taraf açısından şu günlerde yol haritası üzerinde çalışıldığını söyleyebiliriz. Özellikle Türkiye’nin bazı adımlar atarak, Rusya ile stratejik nitelik kazanmış olan eski ilişki dinamiğine dönülmesi kararlılığı dikkat çekici.

Bu defa Rusya’nın Türkiye tarafından atılacak adımlara kayıtsız kalması mümkün görünmüyor. Zira Rusya açısından Türkiye ile ilişkilerin stratejik düzeyi ve önemi dün olduğu gibi bugün de aynı değerini koruyor. Hatta uçak düşürülmesinden önceki döneme kıyasla çok daha önemli hale gelmiştir. Rusya’nın hem Suriye hem de Ukrayna’da askeri varlığını ve müdahalelerinin ekonomik faturasına katlanabilmesi giderek zorlaşıyor. Zira 2015’ten bugüne ekonomik küçülme devam ediyor ve Rusya ekonomisi her geçen gün darboğaza sürükleniyor.

Öte yandan NATO eliyle Batı ittifakı Rusya’yı sıkıştırmaya devam ediyor. Polonya’da NATO tatbikatı düzenleniyor, Baltık ülkelerine muhtemel bir Rus müdahalesine karşı askeri yığınak yapılıyor, Karadeniz’de kalıcı NATO donanması fikirleri ortaya atılıyor. Tüm bunlar Rusya’yı rahatsız ediyor ve mutlaka siyasi ve askeri bir cevap verebilmenin çabasını sergiliyor.

Bugün bunları yaşayan Rusya yakın geçmişte, uçak düşürülmesinden önceki Türkiye ilişkisinin önemini daha fazla hissetmiş olmalı. Zira NATO ülkesi olmasına rağmen Türkiye, Rusya ile olan ilişkisini başkalarının telkinlerine ve yönlendirilme çabalarına kulak asmadan, kimsenin ipotek koymasına müsaade etmeden iki ülkenin çıkarlarının önceliğinde sürdürdü. Türkiye’nin bu tavrı ve buna bağlı atılan her adım, Rusya açısından çok kıymetliydi. Bunun kıymetini bugün Rusya’nın çok daha iyi anlamış olması gerekir.

Bu noktada unutmamak gerekir ki, uluslararası ortamda iki önemli ülkenin siyasal ilişkileri, sadece o ülkeler açısından değerlendirilemez. Bu ilişkinin stratejik düzeyi, başka ülkelerin çıkarları açısından da değerlendirmeye tabi tutulur. Buna göre diğer ülkeler kendi zaviyelerinden saptadıkları düzeyde pozisyon alırlar. Bu durum bazı aktörler için kendi çıkarları adına, iyi ilişkiler geliştiren iki ülkenin ilişkilerinin zedelenmesine varacak kadar örtülü veya açık hamleler yapılmasını gerektirebilir.

Bu çerçeveden bakıldığında Türkiye-Rusya ilişkilerinin stratejik değerde olmasından huzursuz olanlar vardır ve onlar için ilişkinin yeniden tazelenmesi rahatsızlık vericidir. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’e seslenerek, “başkalarını sevindirmeyelim” sözleri bu duruma işaret etmektedir.

Bölgede karmaşık çıkar ağları iç içe geçmişken, terör örgütlerinin arkalarına gizlenen güç mücadelesi bir dizi çıkar denklemlerini tesis etmişken, Türkiye-Rusya ilişkilerinin tekrar eski stratejik niteliğe bürünmesi, başka aktörlerin de ilgi odağıdır. Başta Almanya olmak üzere ABD ve İngiltere gibi bölge dışı devletler ile başta İran ve İsrail gibi diğer bölge ülkelerinin birçoğu bu aktörler arasındadır.

NATO’nun 14-15 Haziran’da Brüksel’deki NATO Savunma Bakanları toplantısında, Rusya tehdidine karşı Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya’da 4 tabur konuşlandırma kararının yanı sıra Karadeniz’de NATO’nun caydırıcılığının güçlendirilmesinin kararlaştırılmış olması ve bunun üzerine Romanya’nın Kırım’daki Rus filosuna karşılık Karadeniz’de Romanya, Ukrayna, Türkiye, Bulgaristan ve ABD’nin yer alacağı bir NATO filosu oluşturulması fikrini ortaya atması, Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleşme sürecine ilişkin yeni seyrinden bağımsız değerlendirilemez.

Nitekim Romanya’nın ileri sürdüğü bu fikre karşılık, Rusya tepki göstererek, Montrö sözleşmesine göre 21 günden fazla yabancı bir geminin Karadeniz’de bulunamayacağını hatırlatmıştır.

Bütün bu gelişmeler ortaya koyuyor ki, Rusya-Türkiye ilişkilerinin normalleşme sürecine yönelmesi, bazı aktörler tarafından özenle, dikkatle ve bazıları için de kaygıyla karşılanıyor.

Bu noktada iki ülkenin de çok özenli ve dikkatli olması, sağduyuyu yitirmemesi gerekiyor.

Türkiye’nin, Rusya ile başlatılması öngörülen normalleşme sürecinde atılacak adımlar arasında aracı bir ülkeye ihtiyaç duymaması bu anlamda son derece anlamlıdır, isabetlidir.

Cevap Ver

Lütfen Yorumunuzu Onaylayın
Lütfen İsminizi Yazınız