Devlet şirketi olan Gazprom, mevcut durumunu korumak ve bu alanda tekelci olmak isteyen ülkelere ayak uydurmak için, dünya pazarında mevcut olan tüm tarafların şansını dengelemek amacıyla “çok kuluçka” aşamasına hazırlandı.
Daha önce bildirildiği üzere, Gazprom İsrail gaz sahasının Leviathan gelişimine katılmayı reddetti. Bununla birlikte, analist ve siyasi yorumcu Pavel Volkov’a göre, tüm bunlar, Rus şirketinin bu proje ile ilgilenmediği anlamına gelmediği gibi, daha sonraki katılımını da reddetmiyor.
“Leviathan” doğalgazının deniz alanı, dünyanın en büyük doğal gazlarından biri olarak kabul edilmektedir. Şu anda, İsrail, Yunanistan, Türkiye, İtalya ve Kıbrıs arasında uzunluğu yaklaşık 2.000 kilometre olacak bir boru hattı inşaatı konusunda görüşmeler sürüyor. Türkiye üzerinden gazın Avrupa’ya taşınması planlanıyor.
Rusya Federasyonu’ndan gelen şirketlerin İsrail tarafında hidrokarbon üretimine ilgi duymamasına rağmen, bu projeden belirli bir fayda elde edilebilecek. Endüstrinin gazlaştırılması ve İsrail adına yakıt taşınması için önemli ölçüde karşılıklı ilgi bulunuyor.
Şu ana kadar Gazprom, Leviafan’ın hissedarlarından biri olmayı reddetti. Yetkililer konuyla ilgili, “2020’de bile İsrail doğalgaz boru hattının lansmanından emin adımlarla konuşmamıza izin vermeyen çok fazla çözülmemiş sorun var “ yorumunda bulundu.
Bununla birlikte, İsrail’in yakıt ve enerji dengesinde lider konumda olmadığı göz önüne alındığında, bu durum Rusya için geniş umutları açığa çıkardı. Yerel gaz boru hattı şebekesinin daha da geliştirilmesi için geniş bir imkân bulunuyor.
Aynı zamanda Türkiye, Ortadoğu’nun “gaz merkezi” olma yolunda elinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyor. Ülkesini yakıt ticareti için bir dünya ticaret merkezi haline getirmeyi amaçlıyor.
Leviathan projesiyle İsrail tüm bölgenin başlıca enerji gücü haline gelmeyi planlıyor.
