Deniz Gökçe: Rusya Değişmek Zorunda

0
790

Birincisi 400 bin kişilik ‘National Guard’ adıyla isimlendirilebilecek ve sadece Putin’e bağlı bir kuvvet kurdu. İkincisi ise geçtiğimiz hafta daha önceleri Maliye Bakanlığı yapmış ve ülkedeki en saygın iktisatçı olan Alexei Kudrin’i yeniden göreve getirdi. Eylül ayında Rusya’da parlamento seçimleri var ve Putin bir evvelki 2011 yılı seçimlerinde yaşadığı protesto olaylarının benzerini bu yıl eylül ayındaki seçimlerde yaşamak istemiyor herhalde.

Bundan daha önceki iki başkanlık döneminde Putin’in siyasi gücü ekonomide son derece güçlü bir yapı ve yaşam standartlarında da önemli artışla desteklenmişti. Tabii artan petrol fiyatları da Başkan’ın işini kolaylaştırıyordu.

Ancak 2012 sonrasındaki üçüncü döneminde, yüksek petrol gelirlerine bağlı ekonomik sistem bitince, Putin daha otoriter hale geldi. Popülaritesi askeri mobilizasyona ve de Batı karşıtı propagandaya dayanır oldu. Agresif askeri ve saldırgan yaklaşım da Batı’dan gelen yasaklara neden oldu. Yasaklar da, düşen petrol fiyatlarıyla aynı zamana gelince de, bugünkü durumda Rusya, son yirmi yıldaki en büyük ekonomik zayıflamayı yaşadı. Rusya bugün iki yıldır yaşadığı resesyon ile son yirmi yılın en zor ekonomik döneminde .

IMF verilerine göre 2016 yılında Rusya ekonomisi yüzde 1.8 eksi büyüme yani daralma yaşayacak. 2015 yılında da eksi 3.7 oranında daralma yaşamıştı. Resesyon bitse de Rusya yüzde 2 oranından aşağıda bir ekonomik büyümeye mahkum olacak. Halbuki 2000-2007 öneminde yıllık büyüme ortalama yüzde 7 olmuştu. Diğer taraftan da bugün Ruble’nin değeri de yarıya düşmüş durumda. 2015 yılında da enflasyon yüzde 15 kadardı.

Bütün bunlar bir arada düşünüldüğünde Rus vatandaşlarının reel gelirleri Putin iş başına geldiğinden bu yana ilk defa yüzde 10 azalmış oluyor. Bu da Putin’i son dönemde dayandığı militarist lider kadrosundan yeniden daha önceki liberal kadroya dönüş yapmaya mecbur ediyor galiba.

Ancak Alexei Kudrin sadece Başkan’ın Ekonomik Konseyinin başı olarak göreve gelmekte. Daha güçlü bir göreve, Bakanlığa, hatta Başbakanlığa atanmıyor.Gerçek etkisinin ne olabileceği henüz belli değil.

Bu arada da Rusya’nın da bol miktarda yapısal reform yapması ve sadece petrole bağlı bir ekonomiden çıkıp iş ortamını geliştirmeye dönük, ve yatırım ve prodüktivite artışı sağlayacak önlemlere gereksinmesi var. Yani mülkiyet haklarına daha fazla saygı, hukuka daha fazla dayanma, ve yargının bağımsızlığı gibi yaklaşım reformları gerekiyor. Ama bu değişikliklere yol açılması, Putin’in yakın çevresi tarafından desteklenmediği gibi, Kudrin’in atanması ve de liberal yaklaşımların yeniden gündeme gelmesi tehlike olarak görülüyor bile olabilir.

Eğer eylül ayındaki seçimler sorunsuz atlatılırsa, Putin yeniden Rusya’yı büyük bir güç haline getirmek girişimine geri dönebilir ve de Başbakan Dmitry Medvedev yerine Kudrin, gerçek güç sahibi olarak, yani mesela Başbakanlığa atanarak yapılması gereken ekonomik adımları atabilir. Eğer seçim sonrası Kudrin gene kenara itilirse de, Putin’in yaklaşımı halk desteğini kaybedebilir. Ne olacağını zaman gösterecek!

Cevap Ver

Lütfen Yorumunuzu Onaylayın
Lütfen İsminizi Yazınız